HÜRMÜZ KRİZİNE KARŞI TÜRKİYE'NİN LOJİSTİK PLANI HAZIR
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, İran’ın Hürmüz Boğazı’nı kapatma ihtimali karşısında Türkiye’nin hazırlıklarını açıkladı.
28 Haziran 2025 - 12:16
Türkiye’nin enerji ve lojistik güvenliğini korumak adına alternatif tedarik rotalarının ve stratejik depolama kapasitesinin devrede olduğunu belirten Uraloğlu, bu süreçte Kalkınma Yolu Koridoru Projesi’nin de kritik bir öneme sahip olacağını vurguladı.
Son günlerde Orta Doğu'da yaşanan siyasi gerilimler, küresel enerji ticaretinin kalbi konumundaki Hürmüz Boğazı üzerinde ciddi endişelere yol açtı. İran yönetiminin, olası bir ABD saldırısı durumunda boğazı kapatacağı yönündeki açıklamaları, dünya petrol piyasalarını doğrudan etkilerken, Türkiye’nin bu tür bir senaryoya nasıl yanıt vereceği de kamuoyunda merak konusu oldu.
Bu kapsamda açıklamalarda bulunan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye’nin olası bir Hürmüz kapatılmasına karşı çok yönlü bir kriz yönetimi planına sahip olduğunu ifade etti. CNN Türk canlı yayınında konuşan Uraloğlu, “Evet, Hürmüz Boğazı dünya petrol ticaretinin yüzde 30’unu ilgilendiren bir güzergâh. Böyle bir boğazın geçici dahi olsa kapanması ciddi aksamalara sebebiyet verebilir. Ancak Türkiye olarak bu riske karşı hem diplomatik hem de lojistik açıdan hazırlıklıyız” dedi.
ALTERNATİF TEDARİK ROTALARI DEVREDE
Uraloğlu’nun verdiği bilgilere göre Türkiye, enerji tedariki açısından Hürmüz Boğazı’na alternatif olabilecek çeşitli güzergâhlara sahip. Irak, Azerbaycan ve Rusya üzerinden sağlanan petrol ve doğal gaz hatları sayesinde Türkiye’nin kısa vadeli arz kesintilerinden ciddi şekilde etkilenmesinin önüne geçilebiliyor. Bakan ayrıca, “Ülkemizin mevcut enerji depolama kapasitesi, kısa vadeli krizlerde tampon görevi görecek düzeydedir. Elbette bazı zorluklar yaşanabilir ancak ulusal ihtiyaçlarımızı karşılayacak yeterliliğe sahibiz” ifadelerini kullandı.
KALKINMA YOLU PROJESİ ÖNE ÇIKIYOR
Hürmüz Boğazı gibi dar geçitlerin uluslararası ticarete bağımlılığı artırdığını belirten Uraloğlu, Türkiye'nin öncülüğünü yaptığı Kalkınma Yolu Koridoru Projesi’nin bu noktada jeopolitik açıdan stratejik önem kazandığını söyledi. Proje kapsamında, Irak'ın Basra Körfezi kıyısındaki Fav Limanı’ndan başlayarak Türkiye'nin güneydoğusundaki Ovaköy Sınır Kapısı’na uzanan 1.200 kilometrelik bir ulaşım ve enerji koridoru inşa edilmesi hedefleniyor. Karayolu, demiryolu ve enerji nakil hatlarını kapsayan bu proje, sadece Türkiye için değil, bölge ülkeleri ve Avrupa için de alternatif bir güvenli geçiş hattı sunacak.
Bakan Uraloğlu konuyla ilgili olarak, “Bu proje eğer bugün hayata geçmiş olsaydı, Hürmüz Boğazı tehdidine karşı piyasalar bu denli büyük tepki vermezdi. Uzun vadede bu koridor, Orta Doğu’nun enerji ve ticaretinin yönünü değiştirebilecek potansiyele sahip” şeklinde konuştu.
BOĞAZIN STRATEJİK ÖNEMİ
Hürmüz Boğazı, Basra Körfezi'ni Umman Denizi’ne bağlayan dar bir su yoludur ve dünya genelinde deniz yoluyla taşınan petrolün yaklaşık üçte biri bu boğazdan geçmektedir. Suudi Arabistan, Irak, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar gibi ülkelerin petrol ve LNG ihracatı, büyük ölçüde Hürmüz üzerinden sağlanmaktadır.
Boğazın olası kapanması durumunda, günlük 20 milyon varil ham petrolün ticaretinde ciddi kesintiler yaşanabileceği öngörülüyor. Bu da sadece enerji fiyatlarının değil, küresel ekonomik istikrarın da doğrudan etkilenmesi anlamına geliyor.
Sonuç olarak, Türkiye’nin enerji arz güvenliğini sağlamaya yönelik stratejik adımları ve uluslararası koridor projelerine yaptığı yatırımlar, bölgedeki olası kriz senaryolarına karşı önemli bir direnç oluşturuyor. Uraloğlu’nun açıklamaları, Türkiye’nin Hürmüz Boğazı gibi stratejik riskler karşısında yalnızca reaktif değil, proaktif bir planlama yaklaşımı izlediğini de ortaya koyuyor.
Haber: İlayda Arslan
Kaynak: Haberler.com/ https://www.haberler.com/ekonomi/iran-hurmuz-bogazi-ni-kapatirsa-turkiye-ne-18792309-haberi/
Son günlerde Orta Doğu'da yaşanan siyasi gerilimler, küresel enerji ticaretinin kalbi konumundaki Hürmüz Boğazı üzerinde ciddi endişelere yol açtı. İran yönetiminin, olası bir ABD saldırısı durumunda boğazı kapatacağı yönündeki açıklamaları, dünya petrol piyasalarını doğrudan etkilerken, Türkiye’nin bu tür bir senaryoya nasıl yanıt vereceği de kamuoyunda merak konusu oldu.
Bu kapsamda açıklamalarda bulunan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye’nin olası bir Hürmüz kapatılmasına karşı çok yönlü bir kriz yönetimi planına sahip olduğunu ifade etti. CNN Türk canlı yayınında konuşan Uraloğlu, “Evet, Hürmüz Boğazı dünya petrol ticaretinin yüzde 30’unu ilgilendiren bir güzergâh. Böyle bir boğazın geçici dahi olsa kapanması ciddi aksamalara sebebiyet verebilir. Ancak Türkiye olarak bu riske karşı hem diplomatik hem de lojistik açıdan hazırlıklıyız” dedi.
ALTERNATİF TEDARİK ROTALARI DEVREDE
Uraloğlu’nun verdiği bilgilere göre Türkiye, enerji tedariki açısından Hürmüz Boğazı’na alternatif olabilecek çeşitli güzergâhlara sahip. Irak, Azerbaycan ve Rusya üzerinden sağlanan petrol ve doğal gaz hatları sayesinde Türkiye’nin kısa vadeli arz kesintilerinden ciddi şekilde etkilenmesinin önüne geçilebiliyor. Bakan ayrıca, “Ülkemizin mevcut enerji depolama kapasitesi, kısa vadeli krizlerde tampon görevi görecek düzeydedir. Elbette bazı zorluklar yaşanabilir ancak ulusal ihtiyaçlarımızı karşılayacak yeterliliğe sahibiz” ifadelerini kullandı.
KALKINMA YOLU PROJESİ ÖNE ÇIKIYOR
Hürmüz Boğazı gibi dar geçitlerin uluslararası ticarete bağımlılığı artırdığını belirten Uraloğlu, Türkiye'nin öncülüğünü yaptığı Kalkınma Yolu Koridoru Projesi’nin bu noktada jeopolitik açıdan stratejik önem kazandığını söyledi. Proje kapsamında, Irak'ın Basra Körfezi kıyısındaki Fav Limanı’ndan başlayarak Türkiye'nin güneydoğusundaki Ovaköy Sınır Kapısı’na uzanan 1.200 kilometrelik bir ulaşım ve enerji koridoru inşa edilmesi hedefleniyor. Karayolu, demiryolu ve enerji nakil hatlarını kapsayan bu proje, sadece Türkiye için değil, bölge ülkeleri ve Avrupa için de alternatif bir güvenli geçiş hattı sunacak.
Bakan Uraloğlu konuyla ilgili olarak, “Bu proje eğer bugün hayata geçmiş olsaydı, Hürmüz Boğazı tehdidine karşı piyasalar bu denli büyük tepki vermezdi. Uzun vadede bu koridor, Orta Doğu’nun enerji ve ticaretinin yönünü değiştirebilecek potansiyele sahip” şeklinde konuştu.
BOĞAZIN STRATEJİK ÖNEMİ
Hürmüz Boğazı, Basra Körfezi'ni Umman Denizi’ne bağlayan dar bir su yoludur ve dünya genelinde deniz yoluyla taşınan petrolün yaklaşık üçte biri bu boğazdan geçmektedir. Suudi Arabistan, Irak, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar gibi ülkelerin petrol ve LNG ihracatı, büyük ölçüde Hürmüz üzerinden sağlanmaktadır.
Boğazın olası kapanması durumunda, günlük 20 milyon varil ham petrolün ticaretinde ciddi kesintiler yaşanabileceği öngörülüyor. Bu da sadece enerji fiyatlarının değil, küresel ekonomik istikrarın da doğrudan etkilenmesi anlamına geliyor.
Sonuç olarak, Türkiye’nin enerji arz güvenliğini sağlamaya yönelik stratejik adımları ve uluslararası koridor projelerine yaptığı yatırımlar, bölgedeki olası kriz senaryolarına karşı önemli bir direnç oluşturuyor. Uraloğlu’nun açıklamaları, Türkiye’nin Hürmüz Boğazı gibi stratejik riskler karşısında yalnızca reaktif değil, proaktif bir planlama yaklaşımı izlediğini de ortaya koyuyor.
Haber: İlayda Arslan
Kaynak: Haberler.com/ https://www.haberler.com/ekonomi/iran-hurmuz-bogazi-ni-kapatirsa-turkiye-ne-18792309-haberi/
YORUMLAR