MİLLETVEKİLİ GİDER MÜJDEYİ VERDİ
TBMM’de Vakıflar Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifi üzerine söz alan AK Parti Çanakkale Milletvekili Ayhan Gider, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı’nın sınırlarının genişlemesiyle beraber gönül coğrafyamız Çanakkale’de çok daha güzel işler yapacaklarını ifade etti.
11 Kasım 2025 - 10:59
Vakıflar Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifi üzerine TBMM’de söz alan AK Parti Çanakkale Milletvekili Ayhan Gider, bu kanunun; deprem bölgesindeki esnafımızın mağduriyetlerinden, turizmin daha etkin ve verimli bir şekilde yönetilebilmesine kadar birçok alanda yeni düzenlemeler getirdiğine dikkat çekti.
Aynı zamanda Çanakkale Tarihi Alan Başkanlığı’nın sınırlarının da genişleyeceğine vurgu yapan Gider;
“Çanakkale, tarihte iki kez emperyalizme kafa tutmuş bir coğrafyadır. Bu anlamda da Çanakkale’yi yalnızca bir il ya da bir bölge olarak anmak doğru değildir. Çanakkale’yi geçmişi ve bugünü itibarıyla bir duruşun, bir tavrın adı olarak kabul etmek zorundayız. Bu anlamda da bizlerin görevi; bu duruşu gelecek nesillere en net şekilde aktarabilmek adına gerekli yatırımları yapmak, kurum ve kuralları tesis etmek, bu kurumların bu kuralları en rasyonel şekilde uygulayabilmeleri için gerekli düzenlemeleri yapmaktır.” dedi.
ÇANAKKALE SAVAŞ ALANLARI SADECE GELİBOLU DEĞİL, SAVAŞIN CEREYAN ETTİĞİ TÜM BÖLGEDİR
Mustafa Kemal Atatürk’ün tarih sahnesine çıktığı yerin Çanakkale olduğunu dile getiren Gider, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“1915, Türk milleti, Osmanlı bakiyesi topraklar ve İslam âlemi için Çanakkale demektir. Zaman da 1915’tir. İmanın imkâna galebe çaldığı yerin adıdır Çanakkale. Çanakkale bir ruhtur. ‘Ben size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum’ diyen komutanın kararlılığıyla gözünü kırpmadan, bir an olsun tereddüt etmeden ‘Allah Allah’ nidalarıyla ölüme koşan Mehmetçiğin adanmışlığının adıdır. Çanakkale savaş alanları sadece Gelibolu Yarımadası değil, bu savaşın cereyan ettiği tüm bölgedir.”
ALAN BAŞKANLIĞI ULUSAL VE ULUSLARARASI ARENADA GURUR KAYNAĞIMIZ OLMUŞTUR
Uzun yıllar Orman Bakanlığı tarafından millî park olarak kullanılan alanda en büyük yatırım ve düzenlemeler de Recep Tayyip Erdoğan hükümetleri döneminde hayata geçirilmiş ve nihayet 2014 yılında Tarihi Alan Başkanlığı statüsüne kavuşturulmuştur. Bu düzenlemeyle alan, koruma ve ihyanın ötesinde ciddi bir yönetim planına kavuşarak çok başlılığın da önlenmesiyle hem ulusal hem de uluslararası arenada gurur tablomuz olmuştur. Ben bu vesileyle dönemin Kültür Bakanı Ömer Çelik’e ve düzenleme için büyük mücadele veren milletvekillerimiz Mehmet Daniş ile İsmail Kaşdemir’e şükranlarımı sunuyorum.
ÇANAKKALE’YE YARAŞIR İŞLER YAPABİLMENİN GURURUNU TAŞIYACAĞIZ
O dönem kanunlaşan düzenlemeyle savaş coğrafyasının tamamı değil, ancak millî park ilan edilen yerler Alan Başkanlığı sistemine dahil edilmiştir. Oysa savaş, düşman askerlerinin üs olarak kullandığı Gökçeada ve Bozcaada’dan tutun; yaralıların tedavi gördüğü hastane merkezi olarak kullanılan Biga’ya, Şarköy’e, hatta Edremit’e ve Körfez’e kadar geniş bir coğrafyada cereyan etmiştir. Dolayısıyla bu yönetim planı, bütüncül bir yaklaşımla çok daha verimli araştırma-geliştirme faaliyetlerinin önünü açacak şekilde genişletilmek zorundaydı. İnanıyorum ki bugün getirdiğimiz değişiklik ile bizler, çalışmaların millî park alanı sınırlarından kurtarılıp savaşın cereyan ettiği, lojistik dâhil tüm alanlarda bütüncül bir şekilde ele alınmasını sağlayacak ve şühedaya bir nebze olsun yaraşır işler yapabilmenin gururunu taşıyacağız. Kanunun milletimiz ve gönül coğrafyamız için hayırlara vesile olmasını temenni ediyor, başta Anafartalar Kahramanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm şehit ve gazilerimizi minnetle yâd ediyorum.”
Basın Bülteni
Aynı zamanda Çanakkale Tarihi Alan Başkanlığı’nın sınırlarının da genişleyeceğine vurgu yapan Gider;
“Çanakkale, tarihte iki kez emperyalizme kafa tutmuş bir coğrafyadır. Bu anlamda da Çanakkale’yi yalnızca bir il ya da bir bölge olarak anmak doğru değildir. Çanakkale’yi geçmişi ve bugünü itibarıyla bir duruşun, bir tavrın adı olarak kabul etmek zorundayız. Bu anlamda da bizlerin görevi; bu duruşu gelecek nesillere en net şekilde aktarabilmek adına gerekli yatırımları yapmak, kurum ve kuralları tesis etmek, bu kurumların bu kuralları en rasyonel şekilde uygulayabilmeleri için gerekli düzenlemeleri yapmaktır.” dedi.
ÇANAKKALE SAVAŞ ALANLARI SADECE GELİBOLU DEĞİL, SAVAŞIN CEREYAN ETTİĞİ TÜM BÖLGEDİR
Mustafa Kemal Atatürk’ün tarih sahnesine çıktığı yerin Çanakkale olduğunu dile getiren Gider, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“1915, Türk milleti, Osmanlı bakiyesi topraklar ve İslam âlemi için Çanakkale demektir. Zaman da 1915’tir. İmanın imkâna galebe çaldığı yerin adıdır Çanakkale. Çanakkale bir ruhtur. ‘Ben size savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum’ diyen komutanın kararlılığıyla gözünü kırpmadan, bir an olsun tereddüt etmeden ‘Allah Allah’ nidalarıyla ölüme koşan Mehmetçiğin adanmışlığının adıdır. Çanakkale savaş alanları sadece Gelibolu Yarımadası değil, bu savaşın cereyan ettiği tüm bölgedir.”
ALAN BAŞKANLIĞI ULUSAL VE ULUSLARARASI ARENADA GURUR KAYNAĞIMIZ OLMUŞTUR
Uzun yıllar Orman Bakanlığı tarafından millî park olarak kullanılan alanda en büyük yatırım ve düzenlemeler de Recep Tayyip Erdoğan hükümetleri döneminde hayata geçirilmiş ve nihayet 2014 yılında Tarihi Alan Başkanlığı statüsüne kavuşturulmuştur. Bu düzenlemeyle alan, koruma ve ihyanın ötesinde ciddi bir yönetim planına kavuşarak çok başlılığın da önlenmesiyle hem ulusal hem de uluslararası arenada gurur tablomuz olmuştur. Ben bu vesileyle dönemin Kültür Bakanı Ömer Çelik’e ve düzenleme için büyük mücadele veren milletvekillerimiz Mehmet Daniş ile İsmail Kaşdemir’e şükranlarımı sunuyorum.
ÇANAKKALE’YE YARAŞIR İŞLER YAPABİLMENİN GURURUNU TAŞIYACAĞIZ
O dönem kanunlaşan düzenlemeyle savaş coğrafyasının tamamı değil, ancak millî park ilan edilen yerler Alan Başkanlığı sistemine dahil edilmiştir. Oysa savaş, düşman askerlerinin üs olarak kullandığı Gökçeada ve Bozcaada’dan tutun; yaralıların tedavi gördüğü hastane merkezi olarak kullanılan Biga’ya, Şarköy’e, hatta Edremit’e ve Körfez’e kadar geniş bir coğrafyada cereyan etmiştir. Dolayısıyla bu yönetim planı, bütüncül bir yaklaşımla çok daha verimli araştırma-geliştirme faaliyetlerinin önünü açacak şekilde genişletilmek zorundaydı. İnanıyorum ki bugün getirdiğimiz değişiklik ile bizler, çalışmaların millî park alanı sınırlarından kurtarılıp savaşın cereyan ettiği, lojistik dâhil tüm alanlarda bütüncül bir şekilde ele alınmasını sağlayacak ve şühedaya bir nebze olsun yaraşır işler yapabilmenin gururunu taşıyacağız. Kanunun milletimiz ve gönül coğrafyamız için hayırlara vesile olmasını temenni ediyor, başta Anafartalar Kahramanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm şehit ve gazilerimizi minnetle yâd ediyorum.”
Basın Bülteni







YORUMLAR