Saim TUNÇMAN

Saim TUNÇMAN


Bu savaşı sen kazanacaksın Seher!

22 Ağustos 2017 - 10:23 - Güncelleme: 22 Ağustos 2017 - 12:56

 

Bugün farklı bir yazı yazıyorum. Günün koşuşturmacası içinde iki kez kanseri yenmiş güçlü bir kadından telefon aldım. Kanser hastası genç kardeşimiz Seher’in hikayesini anlattı. Oldukça etkilendim. Babası ile buluştum ve hikayeyi ondan dinledim:

“Ocak ayında dünyamızı değiştiren o haberi aldık. Seher yumurtalık kanserine yakalanmıştı. Yerin yarılması ve içine girmemiz bir olmuştu. Ne yapacağımızı bilemez bir haldeydik. Cahillik, parasızlık… Ameliyat dediler ve 5 ay önce ameliyat oldu. Yoğun bir kemoterapi dönemi başladı…”

Bütün bunlar olurken; baba, gece bekçiliği yaptığı işyerinden parasını alamamaktadır. Hatta uzunca bir süre sigorta girişi dahi yapılmamıştır. Kıt kanaat geçinen aile, kızlarının sağlığı için elde ne var ne yok satmaya başlar. Babasının, çok sevdiği motosikletini bile sattığını söylüyor Seher.

Çanakkale Devlet Hastanesi’nde aylardır süren tedaviler devam etmektedir. Bu tedaviler sırasında Seher ile tanışan İlkay Özen bu taşın altına elini koymaya ve Seher için harekete geçmeye karar verir. İki kez kanseri yenmiş güçlü bir kadından daha iyi bir örnek olabilir mi, 19 yaşındaki Seher için…

Seher, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde Yerel Yönetimler öğrencisi. Her şey yolunda gitseydi, bu yıl 2’nci sınıfta okuyacaktı. Hayalleri ve hedefleri için arkadaşları ile birlikte aynı sıralarda ter dökecekti. Şuan iyi bir doktor ve hastane aranıyor. İstanbul ve İzmir’de gerekli görüşmeler yapılıyor. Bu sırada Seher’in yaşadığı ev temizleniyor. Biga Belediye Başkanı İsmail Işık yakın ilgi gösterilmesi konusunda istekli ve ne gerekiyorsa yapılacağının sözünü verdi. Biga Kaymakamlığı, Sosyal Yardımlaşma aracılığıyla yardımcı olmak için ilk görüşmelere olumlu yanıt verdi.

Baba için yeni bir iş ayarlandı. Umarım daha önceki işinden olan alacaklarını da hızlıca öderler.

Ancak bunlar yeterli değil.

Seher’i ziyarete gittiğimde, yüzü gülen, umut dolu, her türlü zorluğa göğüs gereceği gözlerinden okunan güçlü bir kadın gördüm. O genç kadının desteğe ihtiyacı var.

Biga Kaymakamlığı, Biga Belediyesi başta olmak üzere sivil toplum kuruluşlarını göreve davet ediyorum. Biga’da çok sayıda büyük şirket, çok sayıda durumu iyi olan esnaf ve vatandaşımız var. Bir kampanya başlatalım ve Seher’i hayallerine yakın bir yerde yaşama bağlayalım. Bunu hep birlikte yapabiliriz.

J.D. Salinger’ın Çavdar Tarlasında Çocuklar’ını okumayanınız yoktur. Kitabın beni en çok etkileyen kısmında şu ifadeler var:

“... büyük bir çavdar tarlasında oyun oynayan çocuklar getiriyorum gözümün önüne. Binlerce çocuk, başka kimse yok ortalıkta –yetişkin hiç kimse, yani- benden başka. Ve çılgın bir uçurumun kenarında durmuşum. Ne yapıyorum, uçuruma yaklaşan herkesi yakalıyorum; nereye gittiklerine hiç bakmadan koşarlarken, ben bir yerlerden çıkıyor, onları yakalıyorum. Bütün gün yalnızca bu işi yapıyorum. Ben, çavdar tarlasında çocukları yakalayan biri olmak isterdim. Çılgın bir şey bu, biliyorum, ama ben yalnızca böyle biri olmak isterdim. Biliyorum, bu çılgın bir şey.’’

Seher’in uçurumun kenarından düşmesini hep birlikte engelleyelim.

Onun yaşama tutunmasına hep birlikte destek olalım.

 

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum